F. Scott Fitzgerald * Muhteşem Gatsby , Amerikan Edebiyatı Mart'16 Kitabım |
Bu muhteşem kitabın yenilerde Hollywood filmi de çekildi Leonardo abimiz başroldeydi. Daha önceden de Robert Redford ve Mia Farrow'un oynadığı The Great Gatsby filmi çekilmiş. Ben onu izlemedim ancak Leonardo Di Caprio'nun başrol oynadığı film gayet güzeldi ve dekorasyon , kostümler çok başarılı idi.
Genellikle kitaptan uyarlanan filmlerde eğer ilk önce kitabı okursanız ve ardından filmini izlerseniz hayal kırıklığı yaratabiliyor ne de olsa hiçbir yönetmen sizin hayal gücünüzden daha öte gidemiyor.. Ama yine de ben böyle filmi çekilmiş kitapları okuduğum zaman kesinlikle önce kitabını okuyorum ve üzerine filmini seyredince iyice pekiştiriyorum hikayeyi yani eseri .
Kitaba gelecek olursak ABD'li yazar F. Scott Fitzgerald'ın bu eserinin konusu 1922lerde NY*Long Island'da geçiyor. Genel itibari ile 1920lerin çılgın Amerika'sını anlatan kitap bence çok güzel idi. Amerika'nın 1. Dünya Savaşından sonraki çılgın halleri desek daha doğru. Yazar bu dönemi Çılgın Yirmiler olarak adlandırıyor. Bu döneme damgasını vuran iki önemli yenilik var bence , bunlardan ilki Caz müziğinin değerinin bu dönemlerde anlaşılması ve herkesin çılgınlar gibi caz müziği dinlemesi . Afroamerikan tarz olarak da adlandırılan Caz Devri buradan yayılarak Avrupa'ya ulaşıyor ve orada da büyük beğeni topluyor. Zamanla gelişerek Standard Jazz olarak günümüze bu şekli ile geliyor. Diğer önemli değişim ise; bu dönemde ABD 'de alkol yasaklanıyor . Tabi ki tezgah altından kaçak alkol üretimi yapılmaya başlanıyor.
İşte romanımızın gizemli başkahramanı sır dolu geçmişi ile Gatsbymiz de bu şatafat içinde ama hep bir yanı eksik , kırık dökük olarak hikayede ana yerini alıyor. Bu romanda yarım kalmış bir aşkın devamı da var . Gatsby'nin hikayesi bu ve siz bu hikaye boyunca bazı şeyleri gerçekten çok merak ediyorsunuz. Sonu ise çok hazin ...
Kitabın arka sayfasından; Muhteşem Gatsby'de Fitzgerald hem Amerikanın 1. Dünya Savaşı sonrası yaşadığı düş kırıklığını hem de para ve mevki tutkunu bir toplumdaki ahlak çöküntüsünü çarpıcı bir biçimde yansıtmakla kalmamış, belli bir zaman ve yerde geçen olayları anlatmakla yetinmemiş ; Gatsby'nin muhteşem rüyasının peşinde koşmasını adım adım takip ederken hayal ve gerçek arasındaki büyük farklılığa da güzel bir örnek vermiştir.
Bu yazımı oluştururken bana gönülden eşlik eden ve beni hep büyüleyen şarkıları ile Max Kaminsky - All The Wrongs You've Done To Me, The Mills Brothers - Swing for sale , Ruth Etting - I'll be Blue , Hal Kemp - Blue Moon , Henry Allen - In the Chapel in the moonlight, Highlight of Rudy - Lost in a Fog.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder