Markus Zusak*Kitap Hırsızı Avustralya Roman Şubat'2016 Kitabım |
İlk olarak 2005 yılında yayınlanan bu kitap pek çok ödül kazanmış ve 230 hafta boyunca New York Times En Çok Satanlar listesinde yer almış. Eee hal böyle olunca; filmi yapılmazsa ayıp olurdu ve böylelikle 2013 senesinde kitaptan uyarlanan filmi de çekilmiş.
Öncelikle kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabın ön ve arka
kapaklarında çok iddialı yorumlar bulunuyor.
Ön Kapak: ''Yılın en çok beklenen kitabı. Olağanüstü...
gerçekten muhteşem!'' Publishers Weekly
Arka Kapak: ''Merak uyandıran , hayat dolu ve son derece
ustalıkla yazılmış, nefes kese bir roman ; aynı zamanda harikulade ve
sürükleyici.'' The Guardian
Bunları okuyunca insan daha da bir heyecanlanıyor kitaba
başlamak için . Kitabı açıyorsunuz ve ilginç , hiç de tanıdık olmayan bir giriş
ile başlıyor kitap. Devam ediyorsunuz okumaya ancak ilginçlik de devam ediyor..
Alışılmadık bir tarz , sanki okuduklarınız çok anlamsız , kısa , alakasız
sözcükler dizisi ama net... Kelimeler birbirlerine bağlanamadıkları gibi kendi
başlarına da bir anlamları yok sanki.. İşte böyle böyle sanırsam bir 100 sayfa
gidiyorsunuz... Ama sakin kalmakta fayda var çünkü her şey rayına oturacak
konuyu anlayacaksınız ve işte o zaman kitaptan zevk almaya başlayacaksınız. Bir
süre için sabrınız gerekiyor, sakın bu ilginç tarzın tüm kitap boyunca
süreceğini düşünüp de kitabı yarıda bırakmayın.
Romanın konusuna gelirsek yine bir dönem kitabı olup , II.
Dünya Savaşı yıllarında Nazi Almanya'sını anlatıyor. Ücret karşılığında
evlatlık alınan bir kız çocuğu , ona babalık eden esasen üvey ama inanılmaz
gerçek bir baba , ona annelik eden hafif asabi ama altın kalpli bir anne ve
evlerinde sakladıkları kaçak bir gencin aralarındaki sımsıcak ilişkiyi konu
alan bir kitap.
Nazi Almanyası dönemi
bir çok yazarın romanlarında kullanılmıştır, bu dönemi daha doğrusu soykırımı
anlatan belki de piyasada milyonlarca trajik eser vardır ancak bu kitabı
diğerlerinden ayıran yazarın kalemi ve
şiirsel bir dille bir çocuğun gözünden yazmasıdır diye düşünüyorum.
Ben tabi ki filmini izlemeden önce kitabı okudum ve üzerine
de filmi izledim. Filmi fena değildi ama
kitabı çok daha güzeldi ...
Bu yazımı oluştururken bana gönülden eşlik eden kişi Antonio
Vivaldi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder